Türkiye elbette ayakta kalmak için trend ile uyumlu ve karşı olmamak zorundadır. İkinci Dünya Savaşı'ndan beri durum böyledir. Türkiye taahhütlere güvenemeyeceğinin farkındadır, ancak ekonomik açıdan toparlanmanın barışçıl bir dönem yaratması ve yatırımcıların ilgisini çekmesi için rakipleriyle karşılıklı fayda yaratmak zorunda.
ABD, yükselen Çin tehdidini kontrol altına almak için büyük askeri kaynakları kullanmak istiyor. Ve bu nedenle ABD'nin Ortadoğu'nun istikrarını sağlaması gerekiyor. Bu nedenle, ABD'nin büyük uluslar arasındaki bu tür ilişkileri sürdürmek için hızlı hareket etmesi gerekiyor. ABD, Suudi Arabistan ve BAE'yi İran tehditlerine karşı İsrail'le aynı hizaya gelmeye zorluyor. Şimdiye kadar başardı. Ancak Türkiye'nin bu yeni koalisyonla tutarlı olması gerekiyor.
Şimdiye kadar Türkiye'nin gündemi diğerlerinden farklı. Türkiye, İran ve Rusya ile iyi ilişkilere sahipken, BAE, Suudi Arabistan, Yunanistan ve Mısır ile sorunları var. Bununla birlikte, Türkiye'nin bu eğilime uyması ve İsrail ve koalisyon üyeleriyle iyi geçinmesi gerekiyor. Bu, Türkiye'ye ekonomik olarak toparlanma zamanı yaratacaktır. Böyle bir ittifak, İran'ı ABD'nin yeni nükleer anlaşmasıyla anlaşmaya zorlayacaktır. ABD'nin tüm çabaları Rusya ve Çin üzerinde yoğunlaştırmasına yardımcı olacaktır.
Bu nedenle, bu tür bir ittifak geçici olup bölgedeki tüm devletlerin yararına olacaktır. Ama hata yapmayın, kimse gardını düşürmez. Bunun yerine, bu zamanı ekonomiyi ve güclerini toparlamak için kullanacaklar.