Çin, son 5 yıldan beri finansal zorluklarla mücadele etmektedir. Uluslararası Finans Enstitüsüne (IIF) göre 2017 yili icersinde Gayri Safi yurtiçi Hasıla (GSYIH) Toplam Borcun 3 katindan fazladir.
Şirketler ve ozellikle devlet sirketleri şimdiye kadar en büyük borçlulardir. Çin'in borçlanma hızınin artmasi hane halki borclanmasi uzerinde büyük bir risk oluşturmaktadir.
"2017 yılının ilk çeyreğinde hane halkı borçları / GSYİH oranı 45%'in üzerinde olup Gelişen Pazar ortalamasının (35%) oldukça üstündedir. Ayrıca toplam sosyal finansman aylık verilerine dayanan tahminlerimiz de IIF, Çin'in toplam borcunun Mayıs 2017 itibarıyla GSYİH'nın yüzde 304'ünü aştığını belirtti." (IIF)
Çin'de son yıllarda hızlı bir şekilde artan borç büyümesi ile büyümüştür.
IMF gore "Finans sektörüne olan nominal kredi, son beş yılda iki katına çıktı. 2016 yılında toplam yerli finansal olmayan kredi-GSYİH oranı 60 puan artarak yaklaşık 230pc oldu"
Bu borçların 2022'de neredeyse 300pc'ye çıkması bekleniyor.
IMF analistlerine gore sürdürülebilir büyüme - aşırı kredi yaygınlığı olmadan elde edilebilecek büyüme - muhtemelen son beş yıldaki gerçek büyümeden çok daha düşük olacatir.
IMF raporlarina artan borc kısmen mevduat fonlamasının ötesinde bankalararası piyasalara ve varlık yönetim ürünlerine, karmaşık ve birbirine bağlı ağ varlıkları yoluyla uzanan karmaşık ve temelde kısa vadeli fonlama yapıları borc finanse edildi.
IMF gore son yılların ekstra borcunun kötü kullanıldı. Cünkü kredi sanayi sektörlerine, devlet kuruluşlarına ve diger borçluların alinan borc ile katma değerinde bir artış ile eşleşmediğine inanmaktadirlar. IMF gore bu alinan borc kotu bir sekilde yonlendirildi.
Çin şu anda dünyanın en büyük bankacılık sektörlerinden birine sahip.
%310 GSYİH degerine sahip Çin'in bankacılık sektörü gelişmiş ekonomi ortalamasının üstünde olup gelismekte olan piyasa ortalamasının yaklaşık üç katına da sahip te olsa ulke borclariyla artik riskli bir hale gelmeye baslamistir.
