Almanya'nın Hıristiyan Demokrat Birliği (CDU) ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) arasında gerçekleştirilen toplantilar sonunda koalisyon kurma amaçlı bir taslak belge, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik hedefi, vize serbestliği ve güncellenmiş gümrük birliği konularında yeni bir fasıl açılmasını artan iç baskı karşısında dusunmedigini gosteriyor.
Taslak anlaşmada "demokrasi durumu, hukukun üstünlüğü ve insan haklarınin kötüleştigi" bahsedilirken "üyelik müzakerelerinde fasılları kapatmak ve yenilerini açmak istemiyoruz." deniliyor.
Dış politika ile ilgili belgede, silah ihracatı ile ilgili yeni sınırlarmalar öneriliyor. Ozellikle Yemen ihtilafıyla ilgili ülkelere silah satışlarının derhal sona ermesi öngörülüyor - görünüşte Alman silahlarının büyük bir alıcısı olan Suudi Arabistan'ı hedef alan bir hareket.
Öte yandan, iliskilerin duzelmesi icin Berlin'den bazı somut adımlar gerekli. PKK ve Gülenist Terör Grubu (FETÖ) gibi terörist gruplara Almanya'nin hoş gorusu ve gormemezlikleri Turkiye tarafindan hos karsilanmamaktadir.
Yaklaşık 14.000 PKK sempatizanının Almanya'da olduğu tahmin ediliyor. 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden bu yana ülkede kaçan 700'den fazla suphelide Almanyada oldugu dusulunuyor. Ankara bu terorristlerinden geri gonderilmesini istese de Berlin bunlari duymamazliktan geliyor.
Almanya ve Türkiye Dışişleri Bakanı'nın gecen hafta bir araya gelerek ilişkilerde yeni bir bölüm açmak istediklerini belirtselerde aslinda gelecekte bu niyetlerinin "iyi niyet" olmaktan öte bir şey ifade etmeyeceğini gorecegimize inaniyoruz. Türk - Alman ilişkisi 2018'de daha da yara alacaktir.
