Başkan Trumph'un Tillerson'u kovmasının ardından yaptığı ilk basın toplantısında, Tillerson'un bir ifadesi "Irak ve Suriye'de yapılması gereken işler var. Müttefiklerimizin yardımı olmadan, başaramayız." aslinda cok sey anlatiyor.
Washington'da, Tillerson ve Başkan Trump'ın Irak, Suriye ve Irak gibi konularda farklı görüşleri olduğu bir sır değildir. Örneğin, yeni atanan Dışişleri Bakanı ve eski CIA Direktörü John Pompeo, Iran nukleer antlasmasi hakkinda sahin gorusleriyle bilinmesi bir sir degil ve bunun da Iran nukleer antlasmasi uzerinde ciddi bir baski olusturacagi dusunulmektedir. Pompeo seçimi, İran ve Kuzey Kore'ye karşı ABD'nin sert bir tavır sergileyecekleri dair işarettir.
Orta Doğu için de durum aynı görünüyor. Tillerson'un "müttefikler yardimi olmadan..." açıklaması, Türkiye'nin önündeki zorlukların altını çiziyor. ABD ve Türkiye'nin Manbij konusunda anlaşmaya yakin olmasiyla birlikte, PKK / YPG terör gruplarının bölgeden çekilmesi geçici olacaktır. Açıkçası, ABD bu eğitimli grubu kolayca kaybetmek istemiyor ve Türkiye bu durumun ilişkileri düzeltmek için bir bedel olarak odenmesini istiyor. Dolayısıyla, ABD için bu sadece TAKTİK geri çekilme anlamına geliyor. Bundan dolayi PKK / YPG'nin saldırılarına devam edeceğine neredeyse eminiz. Bu durumun ileride, Türkiye'yi Suriye ve Irak'ın derinliklerine çekeceğini düşünüyoruz.