28 Aralık 2017'de protesto gösterisine başlandıktan sonra, yüzlerce öğrenci ve diğerleri 30 Aralık 2017'de İran'daki büyük şehirleri gosterilere devam ederken protesto dalgası Tahran Üniversitesi'ninde gösterilere katılmasıyla baska bir goruntu aldi.
Bununla birlikte, bazı İranlılar protesto gösterilerinin sona ermesi için ülke çapında hükümet yanlısı gösterilere katıldı.
Gosterilerde olenlerin sayisi, güvenlik güçlerinin protestocularla çatışmasıyla yukselmeye basladi. İran protestoları isterse elbette bastıracak kuvvete sahiptir. Ancak, bu sefer bazi şeyler cok farklı.
İranlılar özellikle kızgınlar ancak bu sefer yabancı devletlere karsi değil, bu sefer İran hükümetine karsi kizginlar. Hasan Rouhani rakibinin% 37 oy aldığı göz önüne alındığında büyük bir güç olarak değerlendirilen oyların% 57'siyle seçildi. Bu seçim sırasında, Rouhani ülkeye ekonomik istikrar ve umut getirme sözü verdi. Aksine, fiyatlar 2017'nin son günlerinde % 40 arttı. Enflasyon Ekim ayında %8.4 iken Kasım ayında % 9.6'ya yükseldi.
İran, protesto gösterilerinin yabancı devletlerin (özellikle ABD İdaresi'nin) destek aldığını vurguladı. Ancak bu sefer asil hatali kendilerinde. Göreve gelirken, Rouhani Obama yönetimi ile ortak düşman ISIS üzerinde çalışmanın bir yolunu bulmuştu. Ortak düşman sona erdirildikten sonra İran, nükleer programı hakkinda Obama yönetimi ile anlaşma yapmayı başarmısti. Buna karşılık yaptırımlar hafifletilecek ve ekonomi toparlanmaya başlanacaktı.
Ancak isler veya hayaller görevdeki yeni Başkan'la şaşırtıcı derecede değişti. Trump yönetimi İran'a ve onun sözlerini inandirici bulmadiklarini secim kampanyalarinda acikca soylediler. Böylece Başkan Trump kampanyasıyla bu anlaşmayı sona erdirip bölgeyi istikrara kavuşturmak için İran'ı eski pozisyonuna getireceginin sözunu verdi (Trump, İran'ı bölgedeki İsrail ve ABD'nin çıkarları için gerçek bir tehdit olarak görüyordu). Göreve geldikten sonra, Trump yönetimi İran'a bazı yaptırımlar getirdi. Ancak 2010'daki yaptırımlara kıyasla aslinda getirilen yaptirimlar cok hafifti.
İran ABD nin değişen pozisyonunu gorurken, buna karşı onlemler almaya baslamistı. İran, Obama yönetimi ile bulunan ortak noktalarin, Trump yönetimi ile çalışmayacağını, çünkü görevdeki Başkan'ın bir İran ile hic birsekilde calismayacagini gördü. Böylece, İran fiyatları ve enflasyonu istikrarlı bir şekilde artırmaya başladı.
Ancak İran, ekonomik deformasyonun da ülkeye huzursuzluk getireceğini hesaplamadı. İran, protesto gösterilerine baskı yapma kuvvetione ve iradesine sahiptir, ancak maliyet yüksek olabilir. İran'ın süreci devam eden fiyat artışları da dahil olmak üzere yükselen işsizlik oranını göz önüne alındığında, İran ekonomiyi yeni unsurlarla çeşitlendirmek durumunda. Ama nakit olmadığında bunu basarmak zor olacaktir. Dolayısıyla İran, petrol ticaretini tekrar başlatmak için Trump yönetimi ile uzlaşmak zorunda kalacaktır (ya da zorundadır).
Son olaylar Orta Doğu bölgesinde gelecek için iki önemli hususu ortaya koyuyor. Birincisi, İran ekonomik açıdan kırılgandır ve herhangi bir ülke hatta İran'ın dahi istikrarlı bir ekonomi olmadan geniş bir şekilde kendi çıkarlarını savunamaz ve bolgede etkisini yitirir. İkincisi; İran'ın yokluğunda bölgede önemli bir oyuncu olmadığı için Türkiye ve Rusya gibi ülkeler etkilerini daha da artirabilecek bir bosluk bulacaklardir..