Başkan Trump 2017 yılında göreve başladığından beri ABD, Çin ile olan ticaret dengesizliğini azaltmaya çalışan bir dizi önlem getirdi. Bu önlemlerin mevcut yönetim nedeniyle şimdi ortaya çıktığın düşünmemeliyiz, ancak iki ülke arasında daha adil ticaret ilişkileri kurmayı amaçlayan on yıllar boyunca yapılan başarısız müzakereler sonucunda çıktı. Obama yönetimi de bunu, Çin yetkilileriyle Çin ithalatının önündeki engelleri ve Çin'in para biriminin manipülasyonu ile ilgili konulari Çin'in üst düzey yetkileriyle hatirlamak zorundayiz. Kisacasi bu konunun sadece Baskan Trump’in degil ABD’nin bir sorunu oldugunu gormeliyiz.
Çin'in bazi konulari kabul etmek için harekete geçmesine rağmen, Çin, pazarın ve endüstrisinin ürettiği büyük miktarda malları alamadığı için Çin pazarına daha fazla erişim taleplerini basitçe karşılayamaz. Bunun icin yapmasi gereken en onemli sey adil gelir dagilimi ve bu olmadikca ABD’nin hicbir istegini rahatca gercekleştiremez. Çin’in ABD ile ilişkisi, ABD’nin 80’lerde Japonya ile ilişkisine benzemiyor. Dahası ABD, artan Çin hırslarını ABD çıkarlarına tehdit olarak görüyor. Jeopolitik ekonomi, politika ve askeri meselelerinden oluşur. Vladivostok, ABD’nin SSCB’yi durdurması için ana kaygı olduğundan askeri kaygı ile Japonya’ya daha fazla ilgi duydu ve baskı yapmadı. Ancak Washington Çin’i çıkarlarına tehdit olarak görüyor. Bu nedenle ekonomi ve politika ile daha fazla ilgilidir.
Çin, ticareti yatırım yoluyla çeşitlendirmeyi planlıyor. Bunlardan en önemlisi “One Belt One Road Girişimi”'dir. Çin için kritik bir proje. Daha fazla ihracat pazarları geliştirmek ve ABD'deki sorunlardan dolayı ekonomisinin yavaşladığı zamandaki fazla uretim ve sanayi kapasitesi için satış noktaları bulmak Çin’in çok az yolundan birini oluşturuyor. Bu nedenle, “Bir Yol Bir Kuşak Girişimi” Projesi, ABD-Çin ilişkileri gelecekte ciddi şekilde etkilense bile, yavaşlama veya durma olasılığı bulunmuyor. Çünkü Çin’in seçim dönemini Donald Trump’a ABD’den gelen tarım ürünlerinin alımını durdurma veya azaltma gibi baskı yapmak için kullanacağını duymaya başladık. Ve Cumhurbaşkanı Trump, 2020 seçimlerinde oy kaybedecek gerginliği tırmandırmayacak gibi görünüyor.
