Neredeyse bir yıl önce belirttiğimiz gibi, ABD Venezüella Cumhurbaşkanı Nicolas Maduro'yu görevden aldıramadı. Yakın zamana kadar Washington, muhalefet lideri Juan Guaido'ya desteğini atarak Maduro'yu devirmek için baskı yapıyordu. Washington, Guaido’nun cumhurbaşkanı devirebilecegini ayaklanmaya ilham vereceğini umuyordu. Şimdiye kadar, bu stratejisi başarısız oldu.
Beklendiği gibi, Maduro davası ABD icin çok zor. Washington, ordunun ve halkın Guadio'nun arkasına
geçmesini umuyordu. Özellikle ordu, hükümete sadık kalmıştır. Guadio halkın ateşini devam ettiremedi. Bu nedenle, ABD Maduro'yu ofisten atamadı.
ABD'nin Venezüella krizini sonlandırma taahhüdünde olduğu hatırlamak gerekiyor. Milyonlarca insan ülkeden ayrıldı. Bu bölgenin istikrarını ve güvenliğini etkiliyor. Ayrıca, bütün ülkeler Washington planını desteklememiştir. Rusya, Çin ve Türkiye Venezüella’yı destekledi. ABD, arka bahçesinde yabancı devletler görmekten hoşlanmadı.
Bu nedenle; ABD taktiklerini değiştirmeye başladı. Venezuela Özel Temsilcisi Elliot Abrams, ABD ve
Venezüella’nın geçiş müzakerelerine başladıgını belirtti. Çözünürlüklere daha yakın olabileceğine dair olumlu işaretler var. Türk devlet bankası Ziraat Bankası Venezüella’da ki faaliyetini durdurdu, Çin’in Ulusal Petrol Şirketi petrol alımını durdurdu. Bu gelişmeler Venezüella’yı muhalefetle barışa itmiştir. Bu nedenle, doğrudan gorüşmeler doğru zamanda başladı.
Hükümet geçişi olup olmayacağını şu anda bilmiyoruz. ABD'nin, bazı askeri üyeleri dahil olmak üzere tüm suçlardan Maduro'ya dokunulmazlık önereceğini varsayıyoruz. Bununla birlikte, ABD ile Venezuela arasında benzersiz bir sorun var. ABD, Maduro’nun cumhurbaşkanlığını tekrar istemiyor. Ancak, Maduro bunu istiyor. Maduro’nun bunu ABD yönetimi ile daha iyi bir pazarlık yapmak için kullandığına inanıyoruz.
Müzakereler ileride yapılacak seçimlerin spesifik detayları ile cevresinde şekilleniyor. Görünüşe göre Başkan Trump sonunda doğru bir çağrı yapıyor.
