Rusya'nın 5 yıldan beri askeri yatırıma daha az para ayırdığı bir sır değil. Bu yaptırımlarla doğrudan ilgilidir. Bu da Kremlin'i eylemlerini önceliklendirmeye zorlar. Bu bağlamda Kremlin, yaptırımlardan ve rejimden etkilenen insanlara yardım etmek için sosyal programa yaslanmayı tercih ediyor. Bunun için askeri yatırım programından rezerv tasarrufu yapıyorlar. Kırım'ın ilhakının ardından yaptırımlar arttı. Bu da dış ilişkileri etkilemeye başlar; görünüşe göre Orta Asya'da.
Sovyetler dağıldıktan sonra Türk milletleri bağımsızlarını ilan ettiler. Görünüşe göre böyle olmasına rağmen, Rusya ordusunu ve ekonomisini Orta Asya'yı kontrol etmek veya en azından isteklerini dayatmak için kullandı. Ancak son yaptırım nedeniyle bozulan ekonomi, Rusya'yı Orta Asya'daki konumunu değiştirmeye zorluyor.
Rusya artık sadece büyük ticaret ortağı ve borç veren bir ülke değil. Çin, Türkiye ve Batı ülkeleri ağırlığını artırıyor. Rusya, Tacikistan ile Kırgızistan arasında geçen haftalarda yaşanan çatışmalar gibi, Orta Asya'daki mevcut liderliğinin askeri çatışmaları çözme mekanizması olmadığı ve tüm taraflara eşit mesafe tercih politikasi nedeniyle Rusya'nın askeri müdahalesinin imkansız olduğunu gördü. Orta Asya'ya kredi dağıtmak, ekonomik zorluklardan geçerken Rusların evlerinde pek popüler olmayan eleştirilerine neden oldu. Durum böyle olsa da, Orta Asya halkı kredilerin dağıtılmasını bağımsızlık için bir değişim eylemi olarak görüyor. Rusya karşıtı görüşü artırırken, devletlerin mesafeli yaklaşmasına neden oluyor.
Tüm bu gelişmeler Rusya'yı daha dengeli bir politika izlemeye zorluyor. Bu nedenle Rusya, fayda sağlamak için Rusya liderliğindeki seçici projeleri kullanacak. Bu projeler ile birlikte, Rusya Orta Asya halklari arasında Rus görünümünü yardımcı olacak bağımsızlıklarını kaybetmekten ziyade nüfuz sahibi olmaları konusunda yardımcı olduklarını kamuoyuna mesaj vermek niyetinde.
Bununla birlikte, bu yeni strateji bir miktar etki kazanmaya yardımcı olacak, ancak tamamen değil. Orta Asya ülkeleri, farklı nedenler nedeniyle farklı ihtiyaçlara ihtiyaç duyuyor. Hepsi Çin'in yükselmesinden korkuyor ve savunmalarını güçlendirmek istiyorlar. Rusya'ya güvenmiyorlar. Üstelik kendi aralarında problemleri var; özellikle sınır sorunları. Bu Türkiye'ye giden yolu açıyor. Türkiye, Türk Dili Konuşan Milletler Konseyi’ni kurdu. Bu işbirligi kültür, tarih, ekonomi ve güvenliğe dayanmaktadır. Dahası, Türkiye'nin tüm Türk milletleriyle iyi ilişkileri ve kültürel bağları vardır. Türkiye sınır anlaşmazlıklarını çözmek için Türk Dili Konuşan Milletler Konseyi şemsiyesi bir mekanizma kurmak durumunda ve Orta Asya ülkeleriyle ekonomik faaliyetler ve güvenlik dahil ilişkiler artırdıkça Rus nüfuzunu zayıflatacaktır.
Bu işten Vladimir Jirinovski hic hoşlanmayacak.
