İsrail, tam ölçekli bir kara harekatının gerçekleştirbilmesi için gereken birçok riskin olduğunun farkında. Bununla birlikte, Hayfa, Kudüs ve Tel-Aviv'e atilacak füzelerın sayısının artması, İsrail'i sivil çözümlerden daha fazla askeri çözümü düşünmeye zorlayabilir. Hamas ve İslami Cihad bunun farkında olsa da, İsrail durmadıkça bu tür füze saldırılarına saldırmama gibi başka bir yetenekleri yok. Ancak kara saldırısı İsrail için bir çözüm değil. Bir kara saldırısı İsrail'e büyük zarar verebilir. Gazze bir Filistin bölgesi ve Gazze oldukça sıkıştırılmış coğrafyada. Milisler coğrafya ve lojistiğin farkında; zor olsa da, imkansız değildir. Hamas, İsrail kullanmak isterse tankları durduracak askeri teknolojiye sahip. Tüm bu teknoloji İran'dan geliyor.
Dolayısıyla tüm bu gerçekler zamanla tansiyonu azaltacaktır. Ancak İsrail büyük Arap ülkelerinin İsrail misillemesini ilk kez desteklediğini gördü. Ve bu muhtemelen İsrail'in sahip olduğu en büyük kazanımdır. İsrail, üyeleri arasında bir bütün olmayan Müslüman dünyasından ne tür büyük tepkiler geleceğini gözlemlemek ve görmek istiyor. İsrail, Müslüman dünyanın Gazze'ye birliğin eksikliğini göstereceğini ve İsrail'in bir kara askeri harekatına imkan verecegine inanmaya başladı.
Bu nedenle İsrail, Türkiye ve İran ilişkilerine bakıyor. İran, lojistik ve finansman da dahil olmak üzere Hamas'ı desteklerken, Türkiye uluslararası arenada İsrail saldırganlığını durdurmak için destek çağrısında bulundu.
Müslüman milletler arasında birlik olmasa da, İsrail yakın gelecekte kara harekatına başlamak için kararlı adımlar atmaya teşvik edilecektir. İran, finansman eksikliği nedeniyle gelecekte daha fazla gücünü kaybedecek. Dahası, ABD ile herhangi bir nükleer anlaşma İsrail'in güvenliğini de sağlayacaktır. Bu tamamen olmasa da Türkiye'yi yalnız bırakır.
Türkiye ekonomisi, uluslararası politikadaki temel zayıflığıdır. Türkiye’nin yabancı yatırıma ihtiyacı var ve bunun Yahudi cemaati tarafından kontrol edilen finansman endüstrisi ve Yahudi cemaati kontrolündeki ABD Senatosu aracılığıyla geldiğini biliyor. Ekonomiyi güçlendirmeden Türkiye'nin İsrail'e karşı doğrudan tavır alması akıllıca olmayacaktır. Bu nedenle Erdoğan uluslararası destek çağrısında bulunuyor ve yeterli olmasa da saldırıyı durdurmak için elinden geleni yapıyor.
Bu tür saldırganlığı durdurmanın tek yolu ekonomiyi değiştirmek ve teknolojiyi güçlendirmektir. O zaman Müslüman milletler arasında birlik sağlanabilir. O zaman Gazze sorunu çözülebilir.
