Basit. Türkiye, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun sağlık hizmetlerinin büyük bir kısmını ödediği sosyal bir ülkedir. Çalışmayan nüfus, nüfus içinde daha yüksek bir yüzdeye sahip olduğunda, bu harcamaları karşılamak için devlete ek yük getirecektir. Bu da; bütçe için vergileri artırmak ve yatırıma ayrılan miktarı azaltmak zorunda kalacaksınız demektir.
Peki Türkiye neden böyle bir döneme giriyor? Cumhurbaşkanı Erdoğan, her ailenin 3 çocuğu olması gerektiği fikrini öne sürüyor. Türkiye'de doğurganlık oranı düşüyor. 2020 yılında pandeminin etkisi olduğuna inanılmasına rağmen bir önceki yıla göre -5,%5 oranında geriledi. Türkiye'de 2000 yılında doğurganlık hızı kadın başına 2,5 doğumdur. 2021 yılında 2,1 olan yerine koyma oranının çok altında, kadın başına 1,9 doğum olması bekleniyor. Ayrıca, beklenen yaşam süresinin bugün itibariyle 77'den 2031'e kadar 81'e çıkması bekleniyor.
Dolayısıyla süper mega altyapı projeleri, ekonomiye değer katmasa da Cumhurbaşkanı Erdoğan için hayati önem taşıyor. İş yaratmaya yardımcı olur. Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençleri 3 çocuk sahibi olmaya teşvik etmeye çalışsa da, gençler aynı görüşü paylaşmıyor gibi görünüyor. Bu aynı zamanda sosyal tutumların daha küçük ailelerin edildigini vurgulamak için değiştiğini gösterir.
Türkiye'nin demografik sorunu sadece Erdoğan'ın sorunu değil aynı zamanda ulusal bir sorundur. Türkiye sadece bölgesel değil, aynı zamanda küresel güç olmak istiyorsa, devam eden ekonomik sorunlarını çözmek zorundadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023'te ikinci seçimlere giden yolu açacak popüler siyaseti tercih ediyor. Ancak bu, geleceğe daha çok sorun bırakıyor.
