Üstelik Somali 15 Aralık 2020 tarihinde çok önemli bir genel seçim öncesinde iç siyasi işler haftalarda karışmakla suçlayarak Kenya ile diplomatik bağlarını kopardı. Somali, Kenya'daki diplomatlarını geri çağırdı ve Kenyalı diplomatlardan ülkeyi yedi gün içinde terk etmesini istedi.
Somalili muhalefet liderleri Türkiye’nin Somali’deki Başkonsolosuna daha önceden planlanan silah sevkiyatının ertelenmesinin (16 Aralık ve 18 Aralık arasında gerçekleştirildiği tahmin ediliyor) istediğini belirten bir mektup gönderdiğini belirtiler. Bunun nedeni olarakta Harma'ad yani Somali özel bir polis biriminin görevdeki Cumhurbaşkanı Mohamed’in yaklaşan seçimleri kazanmak için " korku ve şiddet’’ kullanabileceginden duydukları endişeleri olduklarını belirttiler. Parlamentonun her iki meclisi için seçimlerin yapılmasında gecikme olduğu için Afrika Boynuzu ülkesinde siyasi gerginlikler şu anda çok yüksek.
Türkiye, polis birimine eğitim veriyor, okul, hastaneleri ve altyapı projeleri yapıyor ve Somalililerin Türkiye'de eğitim görmesi için burslar sağlıyor. Türkiye, üç yıl önce, bölgedeki sıcak noktalarda askeri güce sahip olmak için en büyük denizaşırı askeri üssünü Somali'de açtı. İleri üssünün yanı sıra Ankara, Türkçe konuşan Somalili askerleri de eğitiyor ve Somali ordusuna taktik silahlar aktarıyor. Türkiye için, son on yılda Somali'nin en görünür ve adanmış kalkınma ve insani ortağı dersek abartmış olmayız ancak petrol ve gaz rezervleride bu yardımlarda çok önemli bir yer tuttuğunu da unutmamız gerekiyor. Elbette diğer noktada deniz ticareti yollarının korunması.
Somali genel seçimlerinde Ankara'nın tarafsız görülmesi zor olacak, Somali Cumhurbaşkanı Mohamed ise iktidarı pekiştirmek için “ya hep ya hiç” stratejisini benimsedi. Somali'de seçimlerde şiddet gerçekleşirse, bu Somali'de Türkiye için istenmeyen sonuçlar doğurur. Ancak Türkiye'nin ucuz enerji kaynaklarına erişmek istediği ve Somalili gaz kaynaklarının umut verici kazanımlar sunduğu da açık. Sonuç olarak; Türkiye'nin hedeflerinde ki en büyük engeli sadece Somali'deki siyasi istikrarsızlık değil, aynı zamanda kırılgan Türk ekonomisidir.
