Kazanan, Cumhurbaşkanlığını geçen yıl anayasa referandumu sonrasında onaylanan geniş yetkilerle devralacak. Seçimlerin, Temmuz 2016'daki bir darbe girişiminden bu yana yürürlükte olan olağanüstü hal altında gerçekleşmesi muhtemel.
Uzmanlar ve gözlemcilere gore seçimlerin bu denli erkene cekilmesinin nedeninin ekonomik sıkıntıların etkilerinin önüne geçmek olduğunu dusunuyorlar. Ekonomide ki aAşırı ısınma ve genişleyen cari işlemler açığı uyarıları ile birleştiğinde, Türk lirasının değerinde süregelen dik bir düşüş, AKP'nin popülaritesini cok güclü bir sekilde tehdit ediyor.
Partinin, Afrin operasyonundan sonra yükselen milliyetçi duygudan da yararlanması bekleniyor.
Erken seçimler, Erdoğan'ı sınırlı bir rakip alanıyla da birakabilir. Ana laik muhalefet bloğu olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 16 yıl boyunca birbirini izleyen seçimleri kazanmayı başaramadı ve güvenilir başkanlık adaylarını aday gösterme zaafiyeti verdi. Geçen yıl Bahçeli'nin partisini kurması için partisinden ayrılan popüler bir milliyetçi lider olan Meral Akşener, partisinin seçimlere katılması için, siyasi partilerin en az altı ay önce genel kongresini bitirme kosuluna sahip olmasını gerektiren bir kural nedeniyle, prosedürel engellerle karşılaşabilir. Anketler. Milliyetçi kimlikleri ve hükümetle ilgili laik görüşlere sahip müslüman bir lider olması ve cumhurbaşkanının üssünden hem merkezci seçmenleri hem de diğerlerini hedefleme yeteneği nedeniyle Erdoğan'a güvenilir bir rakip olarak goruyorlar.
Akşener partisinin parlamento için secimlere kanune hak kazanamamasına rağmen başkanlık için 100000 secmen imzasiyla secimlere devam edebilir.
Secimleri kim kazanırsa kazansın, seçimlerin kendisi Türk hükümetinin yapısında köklü bir değişime yol açacaktır. Bu nedenle secim sonuclari yurt içinde tartışmalı hale getirecek ve Cumhuriyet Halk Partisi ve iyi Parti gibi yeni muhalefet grupları da dahil olmak üzere Türkiye içinde bir tür sadık muhalefet işlevi gören partilerden muhalefete yol açacaktır. Erdoğan ve AKP yine zafer kazanırsa, Türkiye'nin zaten Avrupa Birliği ile gergin ilişkileri daha çekişecektir. Ne de olsa AB'nin eleştirisi, Erdoğan'ın artan gücünü nasıl kullandığıyla ilgiliydi ve seçimlerden sonra şimdiki ofisi gerçekten daha güçlü olacak.
