×


GİRİŞ YAP





GİRİŞ YAP
Üyeliğin yok mu? ÜYE OL.

7286 kez okundu

Türk savaş gemileri, İtalyan enerji firmasi Eni'ye ait bir gemiyi Rum kesimiyle yaptigi antlasma geregince doğal gaz aramalari icin Kibris aciklarinda arastirma icin seyrederken engelledi. Bu yakın tarihte Turkiye'nin ilk defa bir Avrupa gemisinin geçişini engellediği  anlamina geliyor.
 
Kıbrıs Rum Dışişleri Bakanı Ioannis Kasoulides, Rum kesimi yayın kuruluşu RIK 'e yaptığı açıklamada, geminin adanın güneyindeki yolculuğununun durdurulduğunu ve ENI tarafından verilecek yeni direktifleri beklediğini söyledi. Rum yetkililerin ENI şirketi ve İtalyan hükümeti ile temas halinde olduğunu söyledi.
 
AB, 12 Şubat Pazartesi günü Türkiye'den bir geminin bir İtalyan gemisinin Kıbrıs sahillerindeki petrol sondaj alanına girmesini engellemesi sonrasında Kıbrıs'a karşı herhangi "tehdit" ten kaçınılması konusunda uyarıda bulundu. Buna karşılık, kaptanının, Eni'nin sondaj kulübesini engelleyen Türk gemileri ile doğrudan yüzleşmekten kaçınmasına rağmen, İtalya, Kıbrıs'ın özel ekonomik bölgesine devriye için önceden planlı NATO tatbikatları yapmak üzere gonderilmesi planlanmış olsa fırkateynlerden birisini gönderdi.
 
Salı günü, Türkiye Cumhurbaşbakanı Recep Tayyip Erdoğan Kıbrıs Rum kesimine sert bir uyarı yayınladı. "Kıbrıs ve Ege'deki sinirlari aşanlari uyarıyoruz" dedi. "Yabancı şirketlerin Kıbrıs Rum tarafına güvenerek, kendi sınırlarını ve gücünü aşan sorunlar icin bir aracı olmasına izin vermemelerini öneriyoruz ...Güç gösterileri ancak gemilerimizi ve uçaklarımızı görene kadar sürüyor" dedi.
 
Türkiye'nin güney Akdeniz kıyılarından en yakın noktada yaklaşık 80 kilometre uzakta bulunan Kıbrıs, 1571'den I. Dünya Savaşı'ndan sonuna kadar Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçasıydı. 1571 öncesinde Kıbrıs, İtalyan şehir devleti olan Venedikliler tarafından yonetiliyordu. O tarihlerde, Venedik, zengin, tüccar bir şehir devletiydi; bu, özellikle topraklarda güçlü olmasa da, Avrupa'daki en müthiş donanmalarina sahipti. Osmanlılar, Venedik'ten bir toprak istilası riski konusunda endişelenmemelerine karşın, Venedik'in Kıbrıs üzerindeki kalesi, Osmanlı nakliye ve ticareti için büyük bir tehdit oluşturuyordu. Osmanlılar ticaretlerinin ve servetinin büyük kısmına bağlı oldukları Kuzey Afrika'ya açık tedarik hattını korumak zorundaydılar ve Venedikte sıklıkla bu ticaret yollarını bozmak için Kıbrıs'taki konumunu kullandı. Osmanlılar adayı 1571'de fetih ettiklerinde, bir Avrupa koalisyonu (Kutsal Ligi) ile Osmanlı arasında çıkan savaş, tarihteki en büyük deniz savaşlarından biriydi ve modern tarihte kemerlerin (kürekle çalışan tekneler) kullanildigi bir donemdi. Küreklerle donanmış teknelerle donanma savaşları artık sürmezken, Kıbrıs'ın konumu hala Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki tutumu için stratejik riskler oluşturuyor.
 
Kıbrıs, yeni keşfedilen kaynaklarinddan yararlanmak için Batı Avrupa'ya kapılarını açacak olursa, Yunanistan ve hatta Yunanistan'dan çok daha güçlü olan ülkelerin bu zengililklerden yararlanmak icin Türkiye'yi dışlanmasına kadar yol acabilecek gelismelere yol acabilir. Bu da Turkiye'nin adadaki ekonomik çıkarlara sahip olduğu bir durumdaylen ekonomik olarak yararlanmamasiyla karşı karşıya kalmasi demektir. Bunu engellemek icin Türkiye'nin Doğu Akdeniz'i kontrol etmesi gerekmektedir, sarttir.
 
Mevcut surtusme, Türkiye ile Batı Avrupa arasında ki ilk askeri boyuttaki engelleme olmasiyla muhimdir. Birinci Dunya savasindan sonra ile defa AB'ye karşı askeri engelleme yoluyla Turkiye ciddiyetini gostermistir.
 
Türkiye, bu olayın iki taraf arasındaki barış görüşmelerini başlatmasını hedeflemiste olabilir. Böylece gaz AB pazarına taşınması için bir Turkiyenin de icinde olabilecegi plan oluşturacaktır. Bununla birlikte, eğer AB bir araya gelip Türkiye'ye karşı askeri bir duruş sergilerse, Ankara zorlu seçimlerle karşı karşıya kalacaktır.

Türkiye konumunu korumak istiyorsa, ekonomisi AB ve ABD'ye büyük ölçüde bağımlı olan ekonomisini kurtarmak zorundadır. Bu olmazsa, Türkiye ekonomik mudahalerle zorlu secimlere zorlanabilir.