Başkan Trump, İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin “ilişkilerin tam olarak normalleşmesini” sağlayacağını ve karşılığında İsrail'in şimdilik işgal altındaki Batı Şeria toprakları üzerinde “egemenlik ilan etmekten” vazgeçeceğini açıkladı.
 
Başkan Trump, anlaşmanın yatırım, turizm, güvenlik, teknoloji, enerji ve diğer alanlarda daha fazla işbirliğine yol açacağını açıklarken, iki ülke ilk kez düzenli doğrudan yolcu uçuşlarına, açık elçiliklere ve ticaret elçilerine izin vermek için harekete geçti. BAE, Mısır ve Ürdün ile birlikte İsrail ile normal diplomatik ilişkileri olan üçüncü Arap ülkesi olacak.
 
Emirlik liderligi Filistin davasına göre İsrail ile sıcak ilişkiler için daha önemlidir. BAE ve İsrail, İran'ın bölgesel etkisine karşı koymada ortak çıkarı olan zengin ülkelerdir. Yükselen Körfez kraliyet ailesi neslinin, Filistin ulusuna atalarının çoğundan daha az kişisel bağları var. Ve Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed El Nahyan (MBZ), bir dış politika meselesi hakkında iç kamuoyunu aşma gücünde yeterince güvende hissediyor.
 
İsrail hükümeti, Filistinlilerin Batı Şeria üzerindeki egemenliğini tanıma sözü vermedi. İşgal altındaki topraklarda İsrail yerleşimlerinin genişlemesini durdurma veya hatta yavaşlatma sözü vermedi. Aksine İsrail, Batı Şeria'daki yerleşim yerlerini bir süre yasadışı olarak ilhak etmeyeceğini kabul etti. Yalnızca diğer Körfez Ülkeleri ile ilişkileri normalleştirmeye çalıştığı için ilhakı “askıya almayı” kabul etti (bu süreçte Filistinlileri daha da marjinalleştirdi).
 
Arap liderler, herhangi bir ilhak girişimi durumunda ilişkilerin kesinlikle ve derhal bitirilecegini vurgulasa da, İsrail'in Arap dünyasıyla güvenlik, ekonomik ve kültürel bağların iyileştirilmesi yönündeki tüm isteklerini tersine çevirse de, İran tehdidi bozulmadan kaldığı sürece, Arap liderlerin Filistin protestosu ve / veya tepkisini ihmal etmekten başka seçeneği yoktur.
 
COVID-19 enfeksiyonlarının yeniden canlanmasının ortasında, İsrail birlik hükümeti, ilhakın potansiyel yankılarını absorbe etmek yerine başka bir virüs dalgasının serpintisini yönetmeye odaklandığının sinyalini verdi. Salgın rahatsızlığı ve İsrail'in birlik hükümeti istikrara kavuşursa, koşullar yeniden ilhak için daha elverişli hale gelebilir. Bu bir kez olursa, bu gelecekteki bir Filistin devletini imkansız hale getirecektir.
 
Türkiye, İsrail ile BAE arasındaki anlaşmaya tepki gösterdi. Türkiye, Abu Dabi'deki büyükelçiliğini kapatmayı ve İsrail ile ilişkilerini normalleştirme anlaşması nedeniyle Birleşik Arap Emirlikleri ile diplomatik ilişkilerini askıya almayı düşünüyordu . Körfez ülkeleri arasında İslami aşırılığa destek olduğu iddiası nedeniyle yaşanan diplomatik anlaşmazlıkta Türkiye, Katar'ın yanında yer aldığından beri, ülkeler arasındaki ilişkiler aylardır gergin. BAE elcigliginin bulundugu sokağın yeni adı, Medine'deki son Osmanlı valisine atıfta bulunan ve Türkler arasında "Medine'nin son savunucusu" olarak anılan "Fahreddin Paşa Caddesi" olarak degiştirildi. Türkiye, Arap liderlerin İsrail'e karşı Filistinlileri ihmal etme ve kendi kaderlerine bırakma eğiliminde olduğuna inanıyor. Bu, Türkiye'yi Doğu Akdeniz'deki nüfuzunu artırmaya ve varlıgını güçlendirmeye zorlayacaktır.
 
İsrail, BAE, Mısır, Suudi Arabistan ve Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı yakınlaşması düşünüldüğünde, durum karada ve denizde ağırlaşıyor. Herhangi bir kıvılcım kolaylıkla bölgede askeri tırmanışa yol açabilir.